2021’nin ilk çeyreğindeki siyasi ve jeopolitik gelişmeler, merkez bankalarının kararları ve makroekonomik verilerin seyri piyasaların gündeminde bir hayli yer aldı. Mutasyona uğrayan yeni koronavirüs ve aşıyla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken salgın etkisi aşılamayla birlikte hafiflese de hayatımızın bir parçası olmaya yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Salgın sonrası dengelenme arayışının öne çıkacağı 2021 yılı içerisinde, ABD’deki başkan değişimi ve İngiltere’nin AB’den ayrılmasının küresel ticarete etkileri piyasalarda dikkatle izlenmeye devam edecek.
Türkiye 2021 yılına istihdam, enflasyon, dolarizasyon ve rezervler, para-maliye politikası uyumu gibi başlıklarla girmişti. Mart ortasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni ekonomik reformlar piyasalarda pek çok açıdan olumlu yorumlandı. Vergi sisteminden bankacılığa, sigortadan sosyal yardımlara, istihdamdan kamu bürokrasisine kadar birçok başlıkta değişiklikler ve yenilikler ön gören ekonomik reform paketinin detayları, Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde geçtiğimiz günlerde yayımlandı.
Türkiye 2020’nin son çeyreğinde yüzde 5,9 büyüme göstererek 2020’nin tamamında yüzde 1,8’lik büyüme oranıyla dünyada büyüyebilen nadir ülkelerin arasında yer almıştı. Bu oranla Tayvan ve Çin’in ardından Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen üçüncü ülkesi olmuştu. Büyümenin olumlu etkileri 2021 yılının devamında da piyasalarca izlenmeye devam edecek.
Turizm ve Perakendecilikteki Büyük Değişim
Küresel salgının büyük ölçüde etkilediği iki önemli sektör olan perakendecilik ve turizmde, gerek dünyada gerekse de Türkiye’de yılın ilk çeyreğinde hayli önemli gelişmeler yaşandı.
Salgınla birlikte neredeyse tamamıyla hareketliliği duran turizm yatırımlarına karşılık, büyük bir ivmeyle kendisini adeta baştan yaratan perakendecilik sektörleri arasındaki makas negatif yönlü olarak açılmaya, 2021’in ilk çeyreğinde de devam etti.
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği verilerine göre, online kanallardan yapılan harcamaların toplam tutarı 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 85 yükseldi. Bu dönemde en hızlı artış süpermarket kategorisinde gerçekleşti.
Yatırımcılara Yılın Kalanı İçin Üç Öneri
- Jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde panik alım-satımlar yapılmamalı
Yatırımcılara kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemelerini, yatırım yaptıkları varlık sınıflarında uzun vadeli düşünmelerini öneriyoruz.
2- Riskli varlıklarda pozisyonlar kademeli şekilde ve riskler dengeli tutularak alınmalı.
Yatırım yapmadan önce fonların risk değerlerini ve yatırım stratejilerini öğrenip, kendi risk seviyelerine ve vadelerine en uygun fonlardan oluşan bir portföy oluşturmaları gerekiyor.
3- Portföy çeşitlendirilmeli. Çeşitli ürün gruplarına belli ağırlıklarla aynı anda yer vererek riskler asgari seviyede tutulmalı.
Artan yatırım fonu çeşitliliği, yatırımcıların risk profillerine ve getiri beklentilerine uyumlu alternatifi bulma konusunda da çok fazla alternatif sunuyor. Tasarruf sahiplerinin sistematik şekilde, çeşitlendirilmiş ve uzun vadeli perspektifle yatırım yapmaları, olası dalgalanmalardan korunmalarını sağlayacak. Türkiye’nin döviz cinsinden faizli ve faizsiz enstrümanlarının 2021’de de döviz bazında iyi getirilere sahip olmasını bekleniyor. Ancak, 2021’in kalan kısmı için TL cinsinden varlıklarla çeşitlendirilecek yatırımların daha iyi getiri sağlayabileceği de öngörülüyor.
*Veri kaynaklarının derlemesi ve detaylı raporlar için: https://ekonomi.isbank.com.tr/tr/Sayfalar/son-eklenenler.aspx
