Nurcan Akkonak
Daha düne kadar robotları, otonom araçları, yapay zekayı, makine öğrenmesini, ultra geniş bant iletişimi, nesnelerin internetini, büyük veriyi, 5G’yi, sanal ve artırılmış gerçeklik olgusunu, blokzinciri, kripto paraları, giyilebilir teknolojileri, genom teknolojilerini, nano teknolojiyi, hassas tıp uygulamalarını, dijital dönüşümü, Endüstri 4.0’ı, Toplum 5.0’ı nasıl ve ne zaman kullanacağımızı konuşuyorduk.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken doğa, COVID-19 virüsüyle, insanoğluna yaşamın bize bahşedilmiş bir nimet olduğunu söyledi ve bizler fabrika ayarlarımıza geri döndük. Gerek ülkemizde gerekse de dünyada milyonlarca insan bu hastalığın etkisi altına girdi ve vaka sayıları hızla artışını sürdürüyor. Yaşanan can kayıpları dünyayı ve tüm insanlığı sarsmaya devam ediyor.
Küresel çapta yaşanan pandemi felaketi karşısında, ne yazık ki sadece insan sağlığı değil dünya ekonomisi de ciddi darbeler almış oldu. Uzmanlar bu yıl dünya ekonomisinin -%10’ları bulan oranda küçülebileceği yönünde yorumlar yapıyor. Hal böyleyken ülkemizdeki durum da küresel görünümden çok farklı değil.
Hem 2020’nin küresel çapta yaşanan salgın nedeniyle ekonomik ve toplumsal anlamda büyük sarsıntıya uğraması, hem de önceki yıllardan devreden negatif etkiler, 2021 yılı için ülkemizde zorlayıcı olacak gibi görünüyor. Şirketlerimizin nakit akışlarını doğru ve sağlıklı yönetmek, piyasadaki varlıklarımızı korumak ve sürdürülebilir kılmak bu yıl önerebileceğim en doğru yol haritası olacak.
Öncelikle yaşanabilecek olumsuzlukları hızlı ve yetkin raporlama sistemleriyle öngörebilmek çok büyük önem taşıyor. İkinci olarak negatif etkilere karşı alabileceğiniz erken ve akıllıca tedbirler ve mali disiplin, şirketleri nisbeten sağlamda tutmak için oluşturulacak yol haritasında yer alması gerekiyor. 2021’i fedakârlık yılı olarak tarif edeceğiz ama bu yıl içerisinde attığımız doğru adımların mükafatını 2022’de mutlaka göreceğimizi düşünüyorum.
“İyi bir krizi asla ziyan etmeyin”
Çeşitli sebeplerle ve farklı dönemlerde yaşanan küresel ekonomik darboğazlar bizlere aslında çok şey öğretti. Ancak kabul etmeliyiz ki, şimdiye kadar sağlık nedeniyle bu çapta bir kriz yaşamamıştık. Öncelikle kriz dönemlerinin asla kaçırılmaması gereken fırsatlar barındırabildiğini aklımızdan çıkartmamalıyız. Winston Churchill’in “İyi bir krizi asla ziyan etmeyin” sözü işte tam da bu noktayı işaret etmekte. Yol haritasını iyi planlamış ve fırsatları görebilen şirketler kriz dönemlerinden haklı kazanımlarla çıkmıştır, hem dünyada hem de ülkemizde sayamayacağımız kadar çok örnek vardır.
Finansal tablolarınıza iyi bakın. Bu tabloların önemini kavramak kriz dönemleri için çok önemlidir. Özellikle orta büyüklükteki şirketler ve aile şirketleri açısından mali tablolara gereken önemin verilmediğini danışmanlığını yaptığımız firmalarda sıklıkla gördük, görüyoruz. Ancak ikinci plana atılan bu finansal tablolar, işletmenin güncel durumuna dair hayati ipuçlarını ve sinyalleri barındırıyor. Sizlere bu konuda önerim, tabloları iyi okuyabilen uzmanlardan destek almanız. Çünkü salgın sonrası bir çok işletme gerek likidite yapısı ve verimlilik oranları, gerekse de finansal dayanım seviyesi ve nakit akışı gibi kavramların ne denli önemli olduğunu, zor yoldan ve kötü tecrübelerle öğrenmiş olacak.
Pivot İş Modeline Geçmeyi Deneyin
Fırtına dinene kadar farklı ve daha güvenli iş alanlarına göz kırpmak yararınıza olabilir, bunu ciddiyetle bir düşünün. Bir basketbol terimi olan “pivot” terimi ekonomide; ürün ve pazar dengesini yeniden yakalayana kadar mevcut yetkinlikler dahilinde iş modelinin değiştirilmesi ya da geliştirilmesi, ürün ya da hizmetin dönüştürülmesi anlamına gelir. Çünkü piyasalar günün sonunda geminizde ne fırtınalar atlattığınıza değil gemiyi limana yanaştırıp yanaştıramadığınızla ilgilenir.
Mevcut işlerinizi ve müşteri potansiyelinizi gözden geçirin. Kapasite ve yetkinlik değerlendirmesi yapın. İş Yönetimi Danışmanlığı yapan uzmanlardan alternatif mecralar hakkında raporlar hazırlamasını isteyin. Çünkü nakit akışınızı sürekli kılmak ve varlığınızı sürdürmek zorundasınız. Negatif piyasa koşullarında pek çok firma mevcut yetkinlikler ve teknik kapasite envanterini çıkararak faaliyet gösterebilecekleri alternatif alan arayışlarına girer. Rasyonel raporlamalarla, ayakları yere basan planlar yapabiliyorsanız, konfor alanınızın dışına çıkmaktan korkmayın. Hem kim yeni pazar potansiyellerini görmeyi istemez ki?
İlgili Yazı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden 4 milyar dolarlık 52 projeye yatırım kararı
Proje Hibe Rehberi – Ocak 2022
Proje Hibe Rehberi – Ocak 2022 İzmir Kalkınma Ajansı, Yeşil…